18.Yüzyıl Osmanlı Devleti'nde Matbaa
Matbaa dünyada köklü değişimlerin oluşumunu sağlayan, insanları birbirine bağlayan bir iletişim aracı olmuştur. Bilgiyi oluşturmak kadar bilginin yayılımı da yeni bir toplum dinamiğinin oluşmasında etkendir. Burada ise matbaanın rolü büyüktür.
Dünya’da bilinen ilk matbaa Budizm’in Japonya’da yayılması için Çinliler tarafından kullanılmıştır.
Asya’da yer alan Uygurların da matbaacılık faaliyetine başlamalarında komşuları olan Çin etkili olmuştur.
Matbaanın başlangıcının tam olarak bilinmemesine rağmen modern matbaayı 15. yüzyılın ortalarında Alman matbaacı Johanne Gutenberg yapmıştır.
Matbaanın Osmanlı Devleti’nde kullanılması 18. yüzyılda gerçekleşmiştir. Ancak Osmanlı Devleti’nde yaşayan Musevi ve Ermeni azınlıklar matbaayı kullanarak kendi dillerinde kitaplar basmışlardır.
Osmanlı Devleti’nde Türk matbaacılığının ortaya çıkmasında önemli şahsiyetlerden biri İbrahim Müteferrika’dır. 1719 yılından itibaren matbaacılıkla ilgilenen İbrahim Müteferrika, 1726 yılındaMatbaanın Gerekleri adlı bir dilekçeyle dönemin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ile şeyhülislama başvurdu. Ancak sadece din dışı kitapların basımı için izin alabildi. 1727 yılında Lale Dönemi’nde de Sait Efendi ile birlikte ilk Osmanlı matbaasını kurdu.Osmanlı matbaasında basılan ilk kitap Kitab-ı Lügat-ı Vankulu (Vankulu Sözlüğü ) ‘ dür.Bundan sonra 17 tane eser basılmıştır.
İbrahim Müteferrika 1747'de öldü. Onun ölümünden sonra matbaanın işletme izni Rumeli kadılarından İbrahim Efendi ile Anadolu kadılarından Ahmed Efendi'ye müştereken verildi. Bu ikili matbaada sadece bir kitap basabildiler. Talebin olmaması ve halkın ilgisizliği sebebiyle işi bıraktılar. 1757'de basılan kitap da İbrahim Müteferrika tarafından basılan Vankulu Lugati'nin ikinci baskısıydı. Yeni bir kitap değildi. Matbaa uzun bir sessizlik dönemi geçirdikten sonra tekrar 1784'te açılabildi.
Matbaanın Osmanlı Devleti’ne geç gelmesinin nedenleri;
1.Dinî tutuculuk,
Osmanlı Devleti zamanın da ,dinimiz Müslümanlıktı.Din adamları da ‘Kuran’ı matbaada basmak günahtır’ diyerek , Kuran-ı yanlış yorumlamışlardır.
2. Teknik nedenler,
Osmanlı Devleti’nde , matbaayı üretecek teknik gücümüz olmadığı için , matbaayı yabancı devletlerden almak zorunda kalmışlardır.Bu da zor olmuştur.
3. Toplumun hazır olmaması,
Toplumun matbaayı henüz tanımaması ve bunu tanımak için çaba göstermemeleri matbaayı önemsiz kılmıştır.
4. Hattatlık mesleğinin yaygın ve geleneksel bir uğraş olarak etkin olmasıdır.
Hat sanatı Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır.Bu mesleğin amacı yazı yazmaktır ve eğer matbaa gelirse bütün yazma işleri bitecek ve hat sanatçılarının işi sona erecektir.
Bunun olumsuz etkileri ;
-Osmanlı Devleti’nin diğer devletlere göre daha gelişmemiş olması ,
-Kültürel açıdan daha az eserimiz olması
-İnsanların kitap almalarının daha zor olması , bu yüzden insanlara okuma alışkanlığının azalması.
Kaynak : http://birgo.mynet.com/